9 Eylül 2013 Pazartesi

HZ İSA

   Hz İsa, kitap verilen peygamberlerden biridir. Annesi Hz Meryem’dir, babası ise yoktur.

   Hz Meryem, Hz Zekeriye zamanında, küçük yaştan itibaren mabette yaşayan biridir. Mabette sürekli Allah’a ibadet etmiş ve insanlar için dua etmiştir. Allah ona bir oğul vereceği zaman, kendisine hiçbir erkek eli değmediği halde nasıl oğul sahibi olabileceğini söylemiştir. Allah ise ne dilerse ona sadece’’Ol’’ der ve o oluveririr. İşte öyle Allah ona bir oğul, Hz İsa’yı, bahşetmiştir. Doğumundan sonra mabede döneceği gün susma orucu( gün boyu hiç kimse ile konuşmamak) tutmuştur. Mabede göndüğünde, mabettekiler ve halk, Hz Meryem ve kucağında Hz İsa’yı görünce çok şaşırmışlar ve çocuğu sormuşlardır. Hz Meryem ise hiç konuşmamış, onun yerine kucağındaki bebek, Hz İsa konuşmuştur.Hz İsa, kendisinin Allah’ın elçisi olduğunu, Allah’a yönelmeleri için onlara uyarıcı olarak gönderildiğini, annesinin iffetli birisi olduğu söylemiştir.

   Hz İsa Allah’ın izni ile ölüleri hayata gönderebilirdi. Bileğinde bir nur olduğu söylenir. O dönemdeki diğer dine mensup kişiler Hz İsa’yı öldürmek için tuzak kurmuşlardır. Hz İsa’nın çevresinden biri, bu tuzağın bir parçası olmuştur. Hz İsa’nın yakalanması için yardım etmiş, fakat Hz İsa yakalanmadan önce Allah Hz İsa’yı göğe yükselttiği ve hain olan kişinin yüzünü Hz İsa’ya benzettiği için, Hz İsa’yı öldürmek isteyenler, onun yerine bu haini öldürmüşlerdir. Yapılan tüm işkenceler Hz İsa’ya değil, hain olan kişiye yapılmıştır.

   Hz İsa kıyamete yakın bir zamanda tekrar yeryüzüne inecektir. Hz Mehdi zamanında yaşayacak ve insanlara doğru yolu gösterecektir.

7 Eylül 2013 Cumartesi

HİKAYE 6- BESMELENİN HİKAYESİ

   Bir adamın dindar bir karısı varmış. Bu kadın her işinden önce besmele çekerek yaparmış. Örneğin yemek yapmaya başlarken, kapı açarken besmele çekermiş. Kocası ise kadının bu huyundan hiç hoşlanmazmış. Adam bir arkadaşı ile sohbet ederken karısının bu durumundan bahsetmiş ve karısını bu davranıştan nasıl uzaklaştıracağını sormuş. Arkadaşı bir öneride bulunmuş: 

-         Karına, ‘’ bir arkadaşım saklamam için bir kese altın verdi. Al bu altını, bir yere sakla. Arkadaşım isteyince verirsin. ‘’ de, demiş.

   Adam akşam eve gidince arkadaşının dediklerini aynı şekilde karısına söylemiş. Karısı altını saklarken, adam da karısının nereye sakladığına bakmış. Kadın besleme çekerek altını bir sandığın içine saklamış.

   Birkaç gün sonra adam karısının sakladığı altınları yerinden çıkarmış, bir kuyuya atmış. Daha sonra karısından altın kesesini istemiş. Adam karısı ile altın kesesini almak için sandığın yanına gitmiş. Kadın besmele çekerek sandığı açmış ve altın kesesini çıkarmış, fakat altın kesesi ıslatmış. Kadın çok şaşırmış ve kocasına bu durumun sebebini bilmediğini ve anlamadığını söylemiş. Adam ‘’ ben biliyorum’’ demiş ve şehadet getirmiş.

   Besmele her yolu açar.

5 Eylül 2013 Perşembe

HZ MUSA

   Hz Musa ve kavmi Kur-an’da çokça anlatılan konulardan biridir. Bunun en büyük nedeni, insanlara öğüt vermektir.

   Hz Musa peygamber olmadan önce bir gün,  sokakta kendi dininden bir kişinin başka bir dinden olan bir kişi ile kavga ettiğini görmüş. Kendi dininden olan kişi ondan yardım istemiş, Hz Musa karşı dinden olan kişiye vurunca, adam ölmüş. Bir zaman sonra yine yardım ettiği kişinin başka bir kişi ile kavga ettiğini görmüş. Adam Hz Musa’dan yine yardım isteyince, kavga ettiği adam Hz Musa’ya ‘’ beni de mi öldüreceksin, demiş’’. Hz Musa bunun üzerine o ülkeden gitmiş. Yolda bir kalabalık görmüş, su almak için sıraya giren insanlar varmış. Arka tarafta iki kişi bayan oldukları için su almakta zorlanıyorlarmış. Hz Musa ‘dan yardım istemişler. Babalarının hasta olduğunu, fakat ona bu yardımın karşılığını vereceğini söylemişler. Hz Musa yardım etmiş, ve bu bayanların babalarının yanına gitmiş. Bayanların babası Hz Şuayb(as) idi. Hz Şuayb yardımın karşılığını ödedi ve Hz Musa’ ya kendisine 20 yıl boyunca yardım etmesi halinde, kızlarından biri ile evlendireceğini söyledi. Hz Musa kabul etti. 

   20 yılın sonunda Hz Musa ailesi ile birlikte eski ülkesine gitmeye karar verdi. Yolda giderken ilerdeki bir dağda parlayan bir şey gördü. Ateş olduğunu ve kendilerinin de buna ihtiyacı olduğunu düşünerek dağa gitti ve orada Allah tarafından ona peygamberlik verildi. Firavun ve ailesine gitmesi ve onların Allah’ın yoluna dönmeleri için uyarması emredildi. Hz Musa kendisine yardımcı olması için kardeşi Hz Harun’u istedi ve Allah kabul etti.

   Hz Musa ve kardeşi Hz Harun (as) firavuna gittiler ve onu uyardılar. Firavun iman etmedi ve Hz Musa’ya sihirbaz dedi. Firavun kendi sihirbazları ile Hz Musa’ yı karşı karşıya getirdi. Sihirbazlar asalarını attılar ve hepsi yılana dönüştü. Hz Musa Allah’ın emri ile asasını attı ve daha büyük yılana dönüşüp , diğer yılanları yedi. Sihirbazların hepsi iman ettiler, fakat firavun sihirbazları kendinden izin almadan iman ettikleri için öldürdü.

   Hz Musa ve beraberindekiler ülkeyi  terk ederken firavun ve askerleri onların peşine düştü. Hz Musa Kızıldeniz’i asası ile ikiye ayırdı ve arasından kavmi ile geçti. Firavun ve askerleri ise denizde boğularak öldü.

   Firavunun cesedi bozulmadan günümüze kadar geldi ve Kızıldeniz’den çıkarıldı.

1 Eylül 2013 Pazar

HİKAYE 5– CENNETTEKİ KOMŞU

   Hz İsa Cebrail (as) ‘ a cennetteki komşusunun kim olacağını sormuş. Cebrail (as) da iki adres tarif etmiş ve bu adrestekilerden birinin Hz İsa’nın komsuşu olacağını ve o kişilere peygamber olduğunu belli etmemesini söylemiş. Hz İsa bu adreslerden birine gitmiş. Namaz kılan bir adam görmüş, bir tarafında üzerinde iki nar bulunan bir nar ağacı varmış, diğer tarafında akan bir dere varmış. Kendisinin peygamber olduğunu anlamasın diye bileğini bir bez ile sarmış. Adam Hz. İsa’yı görünce, bileğine ne olduğunu sormuş. Hz İsa da Cebrail (as) ‘ ın söylemesini istediği cevabı söylemiş. Adam kendisinin burada sürekli ibadet ettiğini , yemesi için her gün nar ağacının bir nar verdiğini ve dereden de su içtiğini anlatmış. Adam bir nar koparıp, yarısını Hz İsa’ya vermiş , yarısını kendisi yemiş.
   Hz İsa oradan ayrılmış ve diğer adrese gitmiş. Orada bahçesinde çalışan bir adam görmüş ve yanına gitmiş. Adamla sohbet ederken, Cebrail (as) ‘ın söylediği şekilde, kendisinin çok hasta olduğunu ve filance tarihinde doğan bir kişinin kanını içmesi durumunda iyi olacağı söylemiş. Bunun üzerine adam yerinden kalkmış ve on dakika sonra elinde kan dolu bir kap ile gelmiş. Hz İsa çok şaşırmış ve korkmuş. Adama bunu nereden bulduğunu sormuş. Adam da kendisinin o tarihte doğan bir erkek çocuğunun olduğunu ve onu ahırdan keserek kanını getirdiğini söylemiş. Hz İsa hemen ahıra giderek çocuğun kafa ve gövdesini bir araya getirmiş. Bileğindeki bezi çıkarmış ve Allah’ın ona verdiği bileğindeki nur ile çocuğu hayata döndürmüş.
   Cebrail(as) Hz İsa’ya bu ikisinden hangisinin onun cennetteki komşusu olacağını sorunca, Hz İsa ilk yanına gittiği kişi olabileceğini, çünkü o kişinin sürekli ibadet eden biri olduğunu fakat ikinci yanına gittiği adamın kendi oğlunu kestiğini söyledi. Cebrail (as) kendi oğlunu kesen adamın onun cennetteki komşusu olacağını söyledi. Bunun sebebi,
   Sürekli ibadet eden adama yiyecek olarak nar ağacında her gün 1 tane nar veriliyordu, fakat Hz İsa’ gittiği gün 2 tane nar verildi, biri adam için diğeri Hz İsa için. Adam ise birini ikiye bölerek paylaştı, diğerini yarınki narı garanti etmek isteyerek kopartmadı. Allah’a olan güvenini sarstı. İkinci yanına gittiği adam ise, peygamber olduğunu bilmediği birinin hayatını kurtarmak için kendi oğlunu kesti.
     olarak açıklandı.

30 Ağustos 2013 Cuma

ÖNEMSENMEYEN DİNİ BİLGİLER


    Televizyon ve internet gibi önemli iletişim araçlarına ve özellikle çevremizdeki insanlara baktığımızda, dini bilgilerin eksik bilindiği ortaya çıkmaktadır. Bunun en büyük sebebi kutsal  kitabımız olan Kur’an’ ın yeterince veya hiç okunmuyor olmasıdır. Bir kişi müslümanlığı kabul ettikten sonra, müslümanlığın gerekliliklerini bilmek zorundadır. Dinin gerekliliklerini bilmek, en az, bilip de uygulamamak kadar önemlidir.

   Her insan müslüman olarak doğar ve çoğunlukla başta aile olmak üzere çevresindeki insanların etkisi, o insanın dini seçimini etkiler. Müslüman bir çevrede doğan ve büyüyen bir kişinin, daha sonradan müslüman olan bir insandan dini bilgisinin daha fazla ve imanının daha kuvvetli olduğu söylenemez. Bunun en büyük sebebi, müslümanlığı daha sonradan kabul eden bir kişinin, müslümanlığı kabul etmeden önce, müslümanlık hakkında yeteri kadar bilgi edinmiş, büyük olasılıkla dini kitabı yani Kur’an’ ı okumuş ve anlamış olmasıdır. Bu yüzden müslüman bir çevrede bulunan bir kişinin kulaktan dolma dini bilgilerle büyümemesi, dinini tam olarak öğrenmesi,  Allah’ ın onu,müslüman bir toplum içerisinde dünyaya getirdiği için Allah’a şükretmesi gerekir.

   Toplumların birbirini dini açıdan etkilemesi sonucu, Kur’an okumayan  ve peygamberimizin hadislerini bilmeyen bir kişinin,  müslümanlığın yasakladığı bazı hal ve hareketlerde bulunmasını sebep olmuştur. Bu hal ve hareketlerin bazıları şunlardır;

 1-    Çok fazla müzik dinlemek
 2-    Sarhoş olmadığını düşünerek içki içmek
 3-    Aynı cinsiyetten kişilerin bir ortamda namahrem yerlerini açması( erkekler için bel ile diz arası; bayanlar için gerdan ile diz arası)
 4-     Bayanların gerekmediği( erkek gibi olmadığı) halde, kaşını alması
 5-    Faiz. Bankadan kredi çekmek vb
 6-    Namazı eksik kılmak
 7-    Kur’an’ ı para ile okumak ve okutmak
 8-    Allah’a sıfat takmak ( baba vb)

 9-    Tabiat ana, ay dede vb gibi sözler kullanmak

28 Ağustos 2013 Çarşamba

TEMİZLİK

   İyi bir müslüman olabilmek için temizliğe dikkat edilmelidir. Temizlik bedenen ve ruhen olmaktadır.
   1)    BEDENEN TEMİZ OLMAK
Bedenen temiz olabilmek şu şekilde sağlanır;

·        Zina yapmamak,
·        Saç, sakal ve gerekli tüğleri zamanında kesmek,
·        Tırnakları uzatmadan zamanında kesmek,
·        Burun ve kulak temizliğini zamanında ve doğru şekilde yapmak,

   2)    RUHEN TEMİZ OLMAK
Ruhen temiz olmak şu şekilde sağlanır;
·        Zina yapmamak,
·        Küfür etmemek,
·        Dedikodu yapmamak,
·        Allah’ı zikr etmek,

·        Paylaşmak, sevmek ve saymak,

26 Ağustos 2013 Pazartesi

SAĞLIKLI BESLENME

   Sağlıklı beslenmek isteyen kişi ölçülü besin almalı. Sağlıklı beslenmenin koşullarından bazıları aşağıda belirtilmiştir.

·        Acıkınca yemek, susayınca içmek,
·        İçmeyi azaltmak,
·        Kahvaltıdan sonra uzanmak,
·        Akşam yemeğinden sonra yürüyüşe çıkmak,
·        Tuvalete gitmeden uyumamak,
·        Yemekten sonra banyoya girmemek,
·        Yazın yenilen 1 acı, kışın yenilen 10 acıdan daha iyidir.
Geceleri kuru şeyler yememek,

ZAYIFLATAN BİTKİLER


    Öncelikle kilo vermek isteyen kişi, şu kurallara uymalı:
·        Kilo vermeyi istemeli ve kendini kontrol edebilmelidir.
·        Ekmek yemeyi azaltmalı veya hiç yememelidir.
·        Yemeği öğünlerde yemeli, ara öğün olarak 1 meyva veya ona eş değer kuru meyva yemelidir.
·        Yatmadan 2 saat öncesinden yemeği kesmelidir.
·        Sabah veya akşam 30-40 dakika tempolu yürümelidir.
  
   Yukarıda belirtilen kurallar dışında bir kişinin zayıflamasına yardımcı olan bazı bitkiler de vardır. Bu bitkilerden en çok tercih edilenler;

1.     SİNAMEKİ : Nane yaprağı büyüklüğündeki bir tutam kuru sinameki, 1 bardak suya atılarak kaynatılır. Suyu ılıdıktan sonra içilir. Bu şekilde belirli aralıklarla istenilen kilo verilene kadar devam edilir.
2.     KİRAZ ÇÖPÜ :  Kiraz çöpü kurutulduktan sonra bir tutam alınarak 1 bardak suda kaynatılır. İstenilen kilo verilene kadar belirli aralıklarda içilir.
3.     Elma, armut, incir, üzüm, kiraz, limon devamlı yenir. Öğünün biri meyve kürü ile geçiştirilir. Yemeklerden önce meyve yenir ve su içilir.
4.     Kekik, kiraz çöpü, çörek otu, mısır püskülü ve sinameki karışımı ıhlamur gibi kaynatılıp, çam balı ile tatlandırılır. Günde 3 – 5 su bardağı içilir.
5.     Sert limonata (limon oranı çok) içilir.
6.     Marol, maydonoz, roka, tere salata yapılarak yenilir.
7.     Günde bir kilo kiraz aç karnına yenir.
  

   Yukarıda anlatılan zayıflama karışımları günde 3-5 bardak arası içilir. Hiçbir yan etkileri yoktur. Rejim yapmadan zayıflamak hayaldir. Ayda 5-6 kilodan fazla zayıflamak tehlikelidir.

23 Ağustos 2013 Cuma

HİKAYE 4- VAROLUŞ SEBEBİ

   Bir gün küçük, çelimsiz bir kız caddenin köşesinde oturuyormuş. Üzerinde eski, yırtık- pırtık kıyafetler varmış. Bu kız para, yiyecek veya herhangi bir şey için dileniyormuş.
   Kızın dilendiği sırada, hali vakti yerinde, zengin denilebilecek bir adam oradan geçiyormuş. Kızı görmüş ama kibrinden tekrar dönüp bakmamış ve herhangi bir yardımda da bulunmamış.
   Evine gittiğinde akşam yemeğinin hazırlanmasını beklemeye başlamış. İçinde bir rahatsızlık hissediyormuş. Bu rahatsızlığın sokakta dilenen kız olduğunu anlamış. Bunun üzerine, Allah' a yakarışta bulunmuş; '' Neden küçük kıza yardım için bir şey yapmıyorsun'' demiş. Daha sonra içinde '' Yaptım, seni yarattım'' diye bir ses işitmiş.

HİKAYE 3- BUNDAN BÜYÜK KERAMET OLUR MU


   Aziz Mahmud Hüdayi , Sultan Ahmed Han ile sarayda sohbet ediyordu. Biraz sonra abdestini yenilemek istedi. Padişah ibriği eline aldı ve abdest suyunu döktü. Sultan Ahmed Hanın annesi de kafes arkasında havluyu hazırlamıştı.  Valide Sultan içinden  "Aziz Mahmud Hüdayi'nin bir kerametini görseydim." diye geçirmişti. 
   Bunun üzerine Mahmud Hüdayi, Valide Sultan'ın gönlünden geçenleri anlayarak; "Hayret! Bazıları bizim kerametimizi görmek ister, Halife-i ruy-i zemin' in elimize su döküp, muhterem validelerinin havlu hazırlamasından daha büyük keramet mi olur" buyurdu.

HİKAYE 2- ALLAH' IN İŞİNE KARIŞILMAZ

   Adamın biri bahçesinde otururken bir böceğin yuvasına pislik taşıdığını görmüş. Kendi kendine ''Allah'ım bu böceği neden yarattın, pislik taşımaktan başka bir şey yapmıyor'' demiş. Bir zaman sonra amansız bir hastalığa yakalanmış ve kimse tedavi bulamamış. Bilge bir adam bu hastalığının çağresinin pis bir böceğin yediği yemek olduğunu söylemiş. Adam bu böceğin, gördüğü böcek olduğunu anlamış. 40 gün boyunca bu pisliği yemiş ve iyileşmiş.
   Daha sonra gemi yolculuğu yaparken dev bir dalga gemiyi sarsmaya başlamış. Herkes koşuşturup dururken, bu adam bir kenarda oturmuş, hiçbir şey olmamış gibi davranıyormuş. Gemideki yolculardan biri dayanamamış ve adama '' neden bu kadar rahatsın, halimizi görmüyor musun?'' diye sormuş. Adam da '' Kurban olduğum Allah'ın işine bir kere karıştım, 40 gün b-k yemek zorunda kaldım, gemiyi ister batırsın ister yüzdürsün artık karışmam'' demiş.

21 Ağustos 2013 Çarşamba

HİKAYE 1- AÇ GÖZLÜLÜK

   Yaşlı bir adam deniz kenarında olta ile balık tutuyormuş. O dönemin padişahı geçerken adamı görmüş ve içinden adamla biraz şakalaşayım demiş. Adamın yanına gitmiş ve adama:
   - Olta ile tutacağının ağırlığınca sana altın vereceğim, demiş.
   Biraz zaman geçtikten sonra adamın oltasına birşey takılmış. Adam oltayı çektiğinde, küçük bir kemik görmüş.
   Padişah adama verdiği sözü yerine getirmek için saraya götürmüş. Terazinin bir tarafına kemiği koymuşlar ve diğer tarafına 1,2,3 küp altın koymuşlar, ancak kemik yerinden kıpırdamıyormuş.  Bilgin bir adam çağırmışlar ve kemiğe bakmış. Tüm altınları teraziden çıkarmış , onun yerine bir avuç toprak koymuş. Toprağı koyunca kemik ile toprak dengelenmiş.
   Padişah şaşırmış ve bunun sebebini sormuş. Bilgin adam;
   - Bu kemik, bir insanın göz  kemiği ve ancak bir avuç toprak onu doyurur, demiş.

15 Ağustos 2013 Perşembe

ÇOCUK YETIŞTIRMEK

Günümüz aileleri çocuklarını farklı yollar kullanarak eğitmeye ve yetiştirmeye çalışıyorlar. Çocukların doğru ve yanlısı öğrenmesi için kendilerine göre en doğru bildiklerini yapıyorlar. İnsanların çocuklarını eğitmede kullandıkları tekniklerden bazıları şunlardır;
  1. ÖDÜLLENDİRME
  •    Ödüllendirme, en çok kullanılan fakat çocukların şartlı hareket etmesine sebep olan bir tekniktir. Bir çocuğun iyi bir davranışında, başarısında, çocuğun bu davranışını arttırmak için ödül verilmesidir. Örneğin, karnesinde tüm dersleri beş olan veya çevresindeki insanlara yardım eden bir çocuk ödüllendirilmelidir. Bir çocuğa eğer evde akıllı durursan sana çikolata alırım diyerek istenilen davranışı yaptırmak, ileride çocuğuna bir davranışı yaptırırken yine ödül vermek durumunu ortaya çıkarır. 
  1. CEZALANDIRMA
   Cezalandırma, bir çocuğın kötü davranışından veya istenmeyen bir davranışından dolayı davranışın azalması için ceza uygulanmasıdır. Örneğin, izin almayarak maça giden bir çocuk cezalandırılmalıdır. Bu ceza, çocuğun kötü davranışını azaltmak için uygulanmalıdır. Çocuğun cep telefonunu bir süreliğine elinden almak, bir süreliğine arkadaşlarıyla dışarı çıkmasına izin vermemek ceza yöntemlerinden bazılarıdır.
  1. OLUMLU PEKİŞTİREÇ
  2. OLUMSUZ PEKİŞTİREÇ

ABDEST

   Abdest bazı ibadetler için gereklidir.
  • Namaz kılmak,
  • Oruç tutmak(gusül abdesti gerekir),
  • Kur'an' ı tutarak okumak için,
   İki çeşit abdest vardır, namaz ve gusül abdesti.

NAMAZ ABDESTİ
   Namaz kılmak, Kur'an-ı Kerim' i eline almak için gerekli olan abdesttir. Namaz abdesti alınırken Amentü duası okunur. Namaz abdesti şu şekilde alınır:
  • Abdest almak için niyet etmek,
  • Abdest almadan elleri temizlemek,,
  • Ağzı 3 kez temizlemek,
  • Burnu 3 kez yemizlemek,
  • Yüzü 3 kez yıkamak,
  • Elleri 3 kez dirseklere kadar yıkamak,
  • Başı mest etmek(üçte birini yıkamak veya ıslatmak),
  • Kulakları yılamak,
  • Boynu yıkamak
  • Ayakları yıkamak  

GUSÜL ABDESTİ

   Gusül abdesti almak bazı durumlarda gereklidir ve gusül abdesti olmadan durulmamalıdır. Gusül abdesti alınırken banyoda isen kıyafetsiz olduğun için dua okunmaz. Abdest almadan önce tüm vücut yıkanmalıdır. Gusül abdesti şu şekilde alınır:

  • Gusül abdesti almaya niyet edilir.
  • Ağzı 3 kez temizlemek,
  • Burnu 3 kez temizlemek,
  • Önce sağ sonra sol omza 3 er kez su dökmek,
  • Başı ve tüm vücudu yıkamak.

FİTRE

   Kendi ihtiyaçların dışında mala sahip olan veya oruç tutamayacak durumda olan müslümanların yardıma ihtiyacı olan kişilere Ramazan ayında verdikleri yardıma FİTRE denir.
   Fitre verebilmenin bazı koşulları vardır. Bunlar:

  1. Müslüman olmak,
  2. Belirli mal varlığına sahip olmak,
  3. Bir kimsenin başka bir kişinin fitresinden sorumlu olabilmesi, kendi velayeti altında veya bakmakla yükümlü olması gerekir.
  4. Fitre zamanı Ramazan ayının birinci günü ile başlar ve bayramdan sonraya bırakılmamak üzere devam eder.
  5. Fitre miktarı bir kişinin bir günlük yiyecek miktarı kadardır. Daha fazlası verilebilir.

14 Ağustos 2013 Çarşamba

REAL COMMENT

"Less eat, less sleep, less speak"

I think like that, because if you eat more you can be fat which ip not good for your health; if you sleep more you can do nothing in your like because of time; if you speak more people can think that you are speak unnecessarily.

In addition to that i think about each situation like that :

Eat is for heaven, sleep is for grave, speak is for examination.

NAMAZIN FARZ VE SÜNNETLERİ

NAMAZIN FARZLARI
  1. Abdestli olmak,
  2. Örtülmesi gereken yerleri örtmek. Bayanlarda el, yüz ve ayak dışındaki her yerin örtülmesi; erkeklerde ise diz kapağı ile bel arasının örtülmesi gerekir.
  3. Kıbleye doğru namaz kılınmalı. Kıble, Kabe olmaktadır.
  4. Namazın vaktinde kılınması, yani vakit girmeden veya vaktinden sonra kılınmaması gerekir. Kaza namazları vakti geçen namazın kılınmasıdır.
  5. Namaza niyet edilmesi gerekir. Hangi vaktin namazı ise ona göre niyet edilir.
  6. Namaza tekbir alarak başlanmalı. Tekbir Allahu Ekber ' dir.
  7. Namazda gücü yetmeyenler hariç namazda ayakta durulmalıdır. Secde ve selam verme bunun dışındadır.
  8. Namazda Kur'an okunmalıdır.
  9. Rükü: Eller dizlere erişecek şekilde durmaktır.
  10. Secde: Ayak, diz, el, alın ve burnun yere değmesidir.
  11. Namazın sonunda et-Tehiyyâtü okunmalıdır.

NAMAZIN SÜNNETLERİ
  1. Fatihanın sonunda imamın ve ona uyanların "Amin" demesi, 
  2. Sübhaneke okumak, 
  3. Rüküya eğilirken, secdeye varırken ve kalkarken Allahu Ekber demek,
  4. Rüküda 3 kez Sühhane Rahbiye'l-azîm demek,
  5. Rüküdan kalkarken SemiAllahu ilmen hamideh demek,
  6. Rüküdan doğrulunca Rabbena leke'l-hamd demek,
  7. Secdede en 3 kez Sübhane Rabbiye 'l-ala demek,
  8. İki secde arasında oturmak,
  9.  Ettehiyyatü'nün kelime-i şehadetinde sağ elinin şehadet parmağı ile işaret etmek,
  10. Selamda Esselamu aleyküm ve Rahmetullah demek. 

13 Ağustos 2013 Salı

DİNİN KAYNAĞI

   Dinimizin kaynağı Kur'an' ı Kerim ve peygamberimiz Hz Muhammed (sav) efendimizdir. 
   
   Kur'an*ı Kerim' de geçmeyen bazı durumları peygamberimiz açıklamıştır. Peygamberimizin davranışları (sünnet) müslümanlara örnek olmuştur. Müslümanlar onun dibi davranmaya önem göstermişlerdir.
    
   Çevremizdeki dini bilgisi olan insanların bazı durumlar hakkındaki düşünceleri, doğru ya da yanlış olabilir. Bu yüzden her dini bilgisi fazla olan kişilere, imamlara, hocalara inanmamalıyız. Onların düşüncelerini Kur'an-ı Kerim ve peygamberimizin sünneti ile bağdaştırmaya çalışmalıyız. Bu düşünceler dinimizin kaynakları ile bağdaşmıyorsa, bu kişilerin düşüncelerini uygulamamalı, onlara inanmamalıyız. 
   
    

DİNİ NİKAH

   Avrupa ülkelerinde ve diğer müslüman olmayan ülkelerde evlilik için resmi nikah kıyılırken, dini nikah kıyılmamaktadır. Bu ülkelerde yaşayan müslümanlar çoğunlukla imam ve hocaların yardımı ile dini nikahlarını kıydırmaktadırlar. 
   
   Dini nikahı olmadan evlilik hayatı yaşayan insanlar zina yapmış olurlar. Zinanın cezası ölümdür.
   
   Dini nikahın kıyılabilmesi için gerekli şartlar;

  • Her iki tarafın, gelin ve damat, bu evliliği istiyor ve onaylıyor olması gerekir.
  • Gelinin mehr belirlemesi gerekir. Bu mehri evlilikten sonra kocasından istemeyebilir.
  • Evlilik hayatı yaşamadan boşanıldığı durumda, hanımlarınıza mehrin yarısını verin.
  • En iyi mehr kolay ödenendir. Çok mehr istemek düşmanlığa sebep olur.
  • Hanımlarını bırakıp, mehrini vermemek günahtır.
  • Düğünde takılan takı vb , nikahta mehr belirlenmezse, mehr sayılır.



KÜFÜR

   Küfür, akla dayalı çözüm yolları bittiğinde, problemi sinirli bir mecraya çekmek üzere başvurulan kötü bir davranıştır. Küfür etmek dinimizde günah olan davranışlardan biridir

   Küfür etmekle bir çok günaha girilir; 


  • Allah'ın yasakladığı davranışı yaptığın için,
  • Karşındaki kişinin kalbini kırdığın için,  
   Küfür neden edilir?
  • Söyleyecek veya yapacak bir şey bulamadığın için,
  • Aciz olduğun için,
  • Şeytana uyduğun için,
  • Çevrendeki insanlardan duyduğun için,
   Allah' a küfür etmek, dinden çıkmaya sebep olur. Bunu yapan kişinin cezası bazı ülkelerden idam edilmektir. 
  
    Allah'ın bize verdiği nimetlerden dolayı O'na küfür etmemeli, şükretmeliyiz. 

HELAL VE HARAM

   Helal, Allah'ın yasaklamadığı davranışlardır. Haram ise, Allah'ın yasakladığı davranışlardır. Yenilmesi ve içilmesi helal veya haram olan yiyecek veya içecekler olmasıyla birlikte, yapılması helal veya haram olan davranışlar da vardır.
   Bu yiyecek, içecek ve davranışlar şunlardır;

   YİYECEKLER
  • Helal - Tavuk ve benzeri hayvan; Tavuk, hindi , kaz, ördek
  • Haram - Leş yiyen kuş türleri; Akbaba, kartal, şahin ...
  • Helal - Leş yemeyen hayvan;  Keçi gibi küçükbaşlar, inek gibi büyükbaşlar ...
  • Helal - Ton balığı, yılan balığı, kalamar ...   
  • Haram - Köpek balığı, ahtapot ...
  • Haram - Sürüngenler
  • Haram - Sarhoşluk veren haplar; Esrar, eroin ...
  • Haram - Allah adına kesilmemiş hayvan
  • Haram - Adak adayan kişinin ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin yediği adak eti
   İÇECEKLER
  • Helal -  Büyükbaş ve küçükbaşların sütü
  • Helal - Bal
  • Haram - Alkol; Rakı, bira ...
  • Haram - Kan
   DAVRANIŞLAR
  • Haram - Bayram günleri oruç tutmak
  • Haram - Özel durumlarda Kur'an okumak, namaz kılmak
  • Emeksiz, başkasının hakkını yiyerek kazanılan para vb.

ŞEVVAL ORUCU

   Arapların takviminde Ramazan ayından sonra Şevval ayı vardır. Ramazan ayı oruç ayıdır ve bu ay boyunca oruç tutulması farzdır. Oruç tutulması farz olmayıp, fakat tutulan orucun sevabının fazla olduğu bir ay da Şevval ayıdır.
   
   Şevval ayının ilk günü Ramazan bayramıdır. Bu gün oruç tutulması haramdı. Bu yüzden bayramdan sonra oruç tutulmaya başlanır. Ramazan bayramı bitimi ile aralıksız 6 gün oruç tutulmasını, aralıklı 6 gün oruç tutulmasından daha faziletli olduğunu söyleyen alimler vardır. 
   
   Ramazan ayında tutulan orucun tamamlayıcısı olan bu 6 günlük oruç, bir mümine bir yıllık oruç sevabı kazandırır.
   
   Bu konu ile ilgili hadisler de vardır. Bu hadislerden biri ;
   “Kim Ramazan orucunu tutar ona Şevval’den altı gün daha eklerse tüm seneyi oruçlu geçirmiş gibidir.” (Tirmizi, Sıyam, 53)
   

12 Ağustos 2013 Pazartesi

ZİNA

   Zina, evli olmadan bir kişinin karşı cinsten bir kişi ile cinsel ilişkiye girmesidir.
   
   Zina yapmak erkek için de bayan için de cezası aynı olan büyük bir günahtır. Zina yapmanın cezası, zina yapan kişilerin medeni durumuna göre değişir. Kur'an' da açıkça belirtilen bu durum şöyledir.
  
   '' Zina eden kadın ve erkeğin her birine yüzer değnek vurun. Eğer Allah'a ve ahiret gününe iman ediyorsanız, Allah'ın dinini tatbik hususunda onlara acıyacağınız tutmasın. Mü'minlerden bir topluluk onların cezalarına şahit olsun. ''
 
   Bu ayet dışında zinanın cezasının ne olacağının kaynağı peygamberimizin(sav) sünnetidir. Peygamberimize gelip zina yaptığını söyleyen evli bir kişiyi peygamberimiz 4 kez kovmuş fakat ısrarla gelip suçunu itiraf eden bu kişiye peygamberimiz belirli sorular sorarak bu kişinin zina yaptığından emin olmak istemiştir. Bu soruların sonunda kesinlikle zina yaptığı anlaşılan bu kişi, peygamberimizin kararı ile recmedildi.(öldürüldü)
 
   Zina yapan erkek ve kadın evli ise recmedilir. (öldürülür)
   Zina yapan erkek ve kadın bekar ise 100 değnek vurulur.




11 Ağustos 2013 Pazar

KUMAR

   Kumar oynamak Allah’ ın kullarına yasakladığı en büyük günahlardan biridir. Kuran-ı Kerim’de açıkça belirtilmiştir. Şeytan kumar ve içki ile insanlar arasına düşmanlık ve kin sokar,  Allah’ ı anmaktan ve namazdan alıkoyar. Bu konu Maide 91. ayet’ de geçmektedir.

   Şarap da büyük günahlardan biridir. Kuran-ı Kerim’ de şarap ve kumarın günahının menfaatinden daha çok olduğu açıkça belirtilmiştir.
   Bu iki kötü alışkanlıktan uzak durulmalıdır. Arkadaşlarınızı ve girdiğiniz ortamları doğru seçerek bu günahları işlemekten kendinizi alıkoyabilirsiniz. En önemli koruma yolu ise, namaz kılıp, oruç tutmaktır. 

ADAM ÖLDÜRMEK

   Bir müslümanın bir müslümanı öldürmesi dinimizdeki en büyük günahlardan biridir, fakat istemeyerek olması müstesna.
   Kim bir müslümanı yanlışlıkla öldürürse, bir müslüman köle azad etmesi ve bağışlamadıkları sürece öldürdüğü kişinin ailesine diyet ödemesi gerekir. Öldürülen kişi müslümansa ve düşmanınız olan bir toplulukta bulunuyorsa, öldüren kişi müslüman bir köle azad etmeli.
   Eğer sizinle kendileri arasında antlaşma bulunan bir topluluktansa ailesine ve bir diyet ödemeli ve müslüman bir köle azad etmeli.
   Bunlara imkân bulamayan kişi, Allah tarafından tövbesinin kabulü için iki ay ard arda oruç tutması gerekir. Allah, hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.

   Bir kişinin bilerek ve isteyerek bir müslümanı öldürmesinin cezası, içinde ebedi kalacağı cehennemdir. Allah o kişilere gazap ve lanet etmiş ve onlar için büyük bir azap hazırlamıştır.

   Adam öldüren kişilere baktığımızda, çoğunlukla ruh sağlığı bozuk kişiler olduğunu görüyoruz. Bunun sebepleri, ailenin çocuklarını iyi yetiştirememesi, dinini yeterince veye hiç öğretememesi ve çevrenin kötü etkilerinden koruyamaması olarak gösterilebilir. Çocuklara gerekmediği sürece( çok büyük hata yapmadığı sürece) şiddet uygulanmamalı, hatta hiç şiddet uygulanmamalıdır; onlar cezalandırılmalı veya ödüllendirilmelidir. Çocuklar şiddete meğilimli ise hemen ilgili yerlerden yardım alınmalıdır.

   Çocuk yaş iken eğilir, erken teşhis hayat kurtarır.

9 Ağustos 2013 Cuma

ASİ OLMAK( ALLAH’ IN AZABI)

   Asi olmak deyince , ilk akla gelen annem babaya asiliktir ,fakat bunun dışında Kur’an’ da Allah’ın elçilerine asilikten de söz edilir.
   Allah’ın elçilerine asi olanların sonu,  artan bir azapla yok olmaktır. Yani Allah’ın azabı onların üzerinedir.  Firavun, Lut kavmi, Nuh kavmi, Semud kavmi, Ad kavmi, bu toplulukların hepsi yok edildi, çünkü onlara açık delillerle gelen peygamberlerini yalanladılar. Kıyamet gününü yalanladılar ve Allah’ın azabını hemen istediler. Allah’ın azabı onların üzerine geldi.
   Semud , korkunç bir gürültü ile yok ediliverdi.
   Ad kavmi, azgın bir fırtına ile yok ediliverdi.
   Lut kavmi, taş fırtınası ile yok ediliverdi.
   Nuh kavmi, gemide olan müminler dışında, kafirler yağmur ve sel suları ile boğuldular.
    Firavun, Kızıldeniz’de boğuldu.
   Geçmişteki örneklere bakarak, önce kendimiz islamiyeti öğrenmeli, daha sonra da çevremizdeki insanlara öğretmeliyiz. Allah' ı ve peygamberimizi inkar etmemeli, asi olmamalıyız.
   Asi olmak için hiç bir sebep yoktur. Allah kulları için en iyisini isterken, onlara doğru yolu göstermesi için peygamberler gönderirken, biz nankörlük etmemeli, şükür etmeliyiz ; asi olmamalı, iman etmeliyiz.

ALDIRILMAMASI GEREKEN KİŞİLER

   İnsanlar güzel ahlaklı olmalıdır, Allah’ın peygamberimize gönderdiği kitap Kur’an-ı Kerim’ de bunu emretmiştir. Salih insan ve kul olmak için de güzel ahlaklı olmaya özen gösterilmelidir. Güzel ahlaklı kişilerin taşımayacağı bazı özellikler şunlardır;
1)    Çok yemin edenler
2)    Değersiz olanlar
3)    İnsanları ayıplayanlar
4)    Koğuculuk yapıp gezenler
5)    Hayrı engelleyenler
6)    (Haddini aşıp, insanların hakkına) Tecavüz edenler
7)    Günahkarlar 
8)    Kaba, saygısız ve soysuz olanlar
   Yukarıdaki özellikler , sizin de düşündüğünüz gibi, mümin bir kişide olmaması gereken özelliklerdir. Bu özellikleri taşıyan kişilere aldırmamak ve özenip onlar gibi olmamak gerekir. Çünkü Allah’ ın emri budur.

CUMA NAMAZI

   

8 Ağustos 2013 Perşembe

HZ MUSA

   Hz Musa, kendisine kitap indirilen dört peygamberden biridir. Hz Musa'nın peygamber peygamber olması şu şekildedir;
   Firavun yeryüzünde baş kaldırmış, insanlara zulmediyor ve erkekleri öldürüyordu. Hz Musa'nın annesine, Hz Musa'yı emzirmesi ve onun başına bir şey gelmesinden korkutuğu zaman onu nehre bırakılması vahiy edildi. Firavunun ailesi onu bulup aldı, firavunun hanımı onu öldürmemelerini istedi ve evlat edindi. Hz Musa' ya sütanne olarak kimseyi bulamadılar, Hz Musa'nın kardeşi onu takip etmiş ve sütanne bulamadıklarını öğrenince, kendisinin ona sütanne bulabileceğini Firavun ailesine söylemişti. Bunun üzerine Hz Musa ile annesi yeniden Allah'ın izni ile bir araya geldi. Çünkü Allah' ın sözü haktır. 
   Hz Musa 'ya ilim verildi. Yetişkin çağa geldiğinde, bir gün iki kişiyi kavga ederken gördü,biri kendi tarafından diğeri düşman taraftan. Kendi tarafından olan yardım istedi ve Hz Musa ona bir yumruk attı ve onu öldürdü. Fakat şeytana uyup günaha girdiğini fark edip Allah'tan mağfiret istedi. Allah kabul buyurdu, çünkü O çok bağışlayandır. Ertesi gün kendinden yardım isteyen adam başka biri ile kavga ediyordu. Hz Musa'dan yine yardım istedi. Hz Musa o adama '' Doğrusu sen, besbelli bir yaramazsın'' dedi. Kavga eden diğer adam Hz Musa yaklaşınca'' Ey Musa, dün birini öldürdüğün gibi, beni de mi öldürmek istiyorsun'' dedi. Daha sonra bir koşarak bir adam geldi ve Hz Musa'ya şehri terk etmesini söyledi, çünkü konsey onu öldürmek için plan hazırlıyordu.
   Hz Musa oradan çıktı ve Medyen' e yöneldi. Medyen' de bir grup insan gördü  İki bayanın babaları hastaydı ve onlar hayvanlarını sulayamadığı için onlara yardım etti. Bayanların babası Hz Musa' kendisine sekiz sene işçilik yapması karşılığında, kızlarından biri onunla evlendireceğini söyledi. Hz Musa bu sürenini sonunda ailesi ile bielikte yola çıktı ve Tur dağı yönünden bir ateş gördü. Ailesinin ısınması için onu almaya gitti ve orada Allah ona seslendi. Hz Musa'ya iki mucize verdi; biri asasının yılana dönüşebilmesi, diğeri elini koynuna soktuğunda lekesiz bembeyaz çıkması.  Hz Musa Allah'ın ona verdiği görev için kardeşi Hz Harun' nun kendisinin yardımcısı olmasını istedi. 
   Hz Musa ve kardeşi Hz Harun Firavun ailesini uyardıklarında, onlar bu uyarının uydurma bir büyü olduğunu söylediler. Firavun kendi sihirbazlarını çağırdı ve halkın önünde Hz Musa ile karşılaşmalarını istedi. Sihirbazlar asalarını attılar, hepsi yılan oldu. Hz Musa asasını attı, daha büyük yılan olup diğerlerini yuttu.  Bunun üzerine tüm sihirbazlar secdeye kapandılar ve iman ettiler. Ancan firavun , kendinden izin almadan iman ettikleri için sihirbazları öldürttü. Hz Musa ve halkı Allah'ın emri ile orayı terk edip giderken, firavun da onları ordusu ile ile takip etti. Hz Musa Kızıldeniz'i ikiye yarıp içinde halkı ile geçtiler, fakat firavun ve ordusu onlar geçtikten sonra denizde boğularak öldüler. Firavun ölürken iman etti ve secdeye kapandı fakat imanı kabul olmadı, çünkü son nefeste yapılan iman kabul olmaz.
   Hz Musa' nın halkı eskiden puta tapan bir halktı, İsrailoğulları idiler.  Hz Musa Tur dağından On Emir' i alıp geldiğinde, müslüman olarak bıraktığı halkının, çok azı müstesna, Samiri adındaki kişinin put yapmasına izin verdiklerini gördü. Samiri' yi derhal kovdu.
    

EKSİK DİNİ BİLGİLER

   Televizyon ve internet gibi önemli iletişim araçlarına ve özellikle çevremizdeki insanlara baktığımızda, dini bilgilerin eksik bilindiği ortaya çıkmaktadır. Bunun en büyük sebebi kutsal  kitabımız olan Kur’an’ ın yeterince veya hiç okunmuyor olmasıdır. Bir kişi müslümanlığı kabul ettikten sonra, müslümanlığın gerekliliklerini bilmek zorundadır. Dinin gerekliliklerini bilmek, en az, bilip de uygulamamak kadar önemlidir.
   Her insan müslüman olarak doğar ve çoğunlukla başta aile olmak üzere çevresindeki insanların etkisi, o insanın dini seçimini etkiler. Müslüman bir çevrede doğan ve büyüyen bir kişinin, daha sonradan müslüman olan bir insandan dini bilgisinin daha fazla ve imanının daha kuvvetli olduğu söylenemez. Bunun en büyük sebebi, müslümanlığı daha sonradan kabul eden bir kişinin, müslümanlığı kabul etmeden önce, müslümanlık hakkında yeteri kadar bilgi edinmiş, büyük olasılıkla dini kitabı yani Kur’an’ ı okumuş ve anlamış olmasıdır. Bu yüzden müslüman bir çevrede bulunan bir kişinin kulaktan dolma dini bilgilerle büyümemesi, dinini tam olarak öğrenmesi,  Allah’ ın onu,müslüman bir toplum içerisinde dünyaya getirdiği için Allah’a şükretmesi gerekir.
   Toplumların birbirini dini açıdan etkilemesi sonucu, Kur’an okumayan  ve peygamberimizin hadislerini bilmeyen bir kişinin,  müslümanlığın yasakladığı bazı hal ve hareketlerde bulunmasını sebep olmuştur. Bu hal ve hareketlerin bazıları şunlardır;

 1-    Çok fazla müzik dinlemek
 2-    Sarhoş olmadığını düşünerek içki içmek
 3-    Aynı cinsiyetten kişilerin bir ortamda namahrem yerlerini açması( erkekler için bel ile diz arası; bayanlar için gerdan ile diz arası)
 4-     Bayanların gerekmediği( erkek gibi olmadığı) halde, kaşını alması
 5-    Faiz. Bankadan kredi çekmek vb
 6-    Namazı eksik kılmak
 7-    Kur’an’ ı para ile okumak ve okutmak
 8-    Allah’a sıfat takmak ( baba vb)
 9-    Tabiat ana, ay dede vb gibi sözler kullanmak
10- Bayanların cenaze namazı kılması

7 Ağustos 2013 Çarşamba

EZAN-I MUHAMMEDİ

   Ezan, insanlara namaz vaktinin gelmiş olduğunu bildirmekte ve insanları namaza davet etmektedir. Dinimizde ezanı ilk okuyan müslüman  Bilal-i Habeşi ‘ dir ve Medine’de okumuştur. Mekke fethedildikten sonra Kabe’de ezanı ilk okuyan kişi yine Bilal-i Habeşi’ dir.


Allâhu Ekber Allâhu Ekber.                               اللّهُ اَكْبَرُ اللّهُ اَكْبَرُ 

Allâhu Ekber Allâhu Ekber.                               
اللّهُ اَكْبَرُ اللّهُ اَكْبَرُ 

Eşhedü en lâ ilâhe illâllah                              
اَشْهَدُ اَنْ لا اِلَهَ اِلاَّ اللّهُ 

Eşhedü en lâ ilâhe illâllah                              
اَشْهَدُ اَنْ لا اِلَهَ اِلاَّ اللّهُ 

Eşhedü enne Muhammeder-Resûlüllah    
اَشْهَدُ اَنَّ مُحَمَّدَاً رَسُولُ اللّه 

Eşhedü enne Muhammeder-Resûlüllah    
اَشْهَدُ اَنَّ مُحَمَّدَاً رَسُولُ اللّه 

Hayye ale's-Salâh                                             
حَىَّ عَلَى الصَّلاةِ 

Hayye ale's-Salâh                                             
حَىَّ عَلَى الصَّلاةِ 

Hayye ale'l-Felâh                                              
حَىَّ عَلَى الْفَلاحِ 

Hayye ale'l-Felâh                                              
حَىَّ عَلَى الْفَلاحِ 

Allâhu Ekber Allâhu Ekber                       
        اَللّهُ اَكْبَرُ اللّهُ اَكْبَرُ

Lâ ilâhe illâllah                                                      لا اِلَهَ اِلاَّ اللّهُ 

BÜYÜK GÜNAHLAR

   Dinimizde günah, Allah' ın kullarına yasak kıldığı hal ve davranışları, yasak olduğunu bilerek yapmaktır. Yasak olduğunu bilmeden bir günah işlenirse, davranışın günah olduğunu öğrendiğin zaman Allah'tan af dilenilmelidir.
   Küçük günah diyerek , günaha devam edilmemelidir, çünkü küçük günahlar toplanarak büyük günahı oluşturur. Senin küçük günah dediğin, Allah katında büyük günah olabilir. O Allah' ın kullarına günah kıldığını yapmaktan kaçınılmalıdır.
   Bilinen en büyük günahları şu şekilde sıralayabiliriz;
1- Allah'a ortak koşmak
2-  Doğru iman bilgileri öğrenilmezse, iman bozuksa yapılan ibadetin kıymeti kalmaz.
3- İçki içmek
4- Zina yapmak
5- Katillik
6- Anne-babaya zulüm etmek
7- Yalan yere yemin etmek
9- Faizin her türlüsü
10- Küfür etmek
11- Yetimin malı yemek veya başka bir kişinin haksız yere malını almak
12- Yalan yere şahitlik etmek
13- Kibirlenmek
14- Kalp kırmak
15- Namazı biriktirerek kaza etmek

   Her kim kendini günah işlemekten korumak isterse, namazını tam kılsın, Çünkü Kur'an-ı Kerim' de namazın bütün kötülükleri önleyeceği bildiriliyor.

RAMAZAN BAYRAMI

   Ramazan Bayramı, Ramazan ayı boyunca tutulan oruçların, Şevval ayının ilk üç günü kutlanan dini bir bayramdır.
   
   Ensari şöyle anlatıyor; Resulullah (sav) şöyle buyuruyor;
   
   Ramazan Bayramı sabahı melekler yollara dökülür ve şöyle seslenirler:
'Ey Müslümanlar topluluğu! Keremi bol olan Rabbinizin rahmetine koşunuz. O, bol iyilik ve ihsanda bulunur. Sonra onlara bol bol mükâfatlar verilir. Siz gece ibadet etmekle emrolundunuz ve emri yerine getirdiniz. Gündüz oruç tutmakla emrolundunuz, orucu tuttunuz ve Rabbinize itaat ediniz, mükâfatınızı alınız.'
   
   Bayram namazını kıldıktan sonra bir münadi şöyle seslenir:
'Dikkat ediniz, müjde size! Rabbiniz sizi bağışladı, evlerinize doğru yola ermiş olarak dönünüz. Bayram günü mükâfat günüdür. Bugün semâ âleminde mükâfat günü olarak ilan edilir.'

>>>BİLGİLERİNİZİ AŞAĞIDAN SORGULAYABİLİRSİNİZ:

Sigortalı Borç Durumu
Sigortalı Ödeme Listesi
Sigortalı Hizmet Listesi
Sigortalı Basamak Listesi
Emekli Aylık Bilgisi
Sigortalı Adına Göre Arama
Sigortali ve Haksahibi Bilgisi Ögrenme